Hava Fotoğrafçılığı sohbetimizi gerçekleştirdik.



Hafta sonunda düzenlenen Hava Fotoğrafçılığı Semineri büyük ilgi gördü. Etkinlik Kocaelili fotoğraf sanatçılarının da gerçekleştirildi. Hava Fotoğrafçısı Timur Kara, etkinliğe katılan konuklarından kurayla belirlediği 15 kişiye uçakla İstanbul’u gezme fırsatı verdi İSTANBUL Havacılık Kulübü’nde gerçekleştirilen söyleşirde, Hava fotoğrafçısı Timur Kara, kendi tecrübe ve deneyimlerini fotoğraf severlerle paylaştı.

Söyleşinin Havacılık Kulübünde olması, etkinliği daha anlamlı kıldı. Katılımcılara da yeni deneyimler yaşama imkanı sağladı. Etkinliğe katılanlar arasında çekilen kura sonucu 15 kişi anında İstanbul üzerinde uçuş yapma imkanı buldu. Pilot Turgut Kulaçoğlu ve Ali Murat Şahin'e tarafından gezdirilen fotoğrafçı gurubu geziden memnun ayrıldı. Verimli gecen söyleşi sonrası fotoğrafçılar ve İstanbul Havacılık Kulübü üyeleri sıçak bir sohbete soyundu. Ankara, Adapazarı, Bursa, İstanbul ve Kocaelili fotoğrafçılar bir araya getiren ve organizasyonu gerçekleştiren, foto muhabir ve fotoğraf sanatçısı Birsen Ünüvar,arklı şehirlerde farklı zamanlarda tekrarlanacağını ve hava fotoğrafçılığı kursları açmayı düşündüklerini söyledi.

Timur Kara kimdir? 28 Şubat 1974'te Almanya'da doğdum. İlkokulu Almanya’da okuduktan sonra İzmir Fatih Koleji'ni bitirdim...9 Eylül Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Okudum. İngilizce ve Almanca konuşuyorum. Çocukken yaz aylarında geldiğimiz Çanakkale'nin Bayramiç kasabasında fotoğrafçı çırağı olarak çalışıyordum. Dayım Sezai Şener de o yıllarda askeriyede pilottu. Dayıma olan özentim ve fotoğrafçılığa olan küçük yaşlardaki merakım beni yıllar sonra hava fotoğrafçısı yaptı. 1997 yılında Almanya'da bir hava fotoğrafçılığı firmasında önceleri planlamada çalıştım. Daha sonra eski heveslerimi hayata geçirme fırsatım oldu ve kendimi uçağın içinde ve kamera arkasında buldum. 4 yıl Almanya merkezli olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde çalışmalarım oldu. İlk ses getiren çalışmam İbiza adasında yaptığım dikey çekimler oldu. O yıllarda Google olmadığı için uydu fotoğrafları yaygın değildi. Bu çalışmam sayesinde tatilciler İbiza'da tatil öncesi bölgeyi havadan inceleme fırsatı oldu. Bu çalışmamdan dolayı İbiza Belediyesi bir plaket verdi. Aynı çalışmalar daha sonra birçok bölge tanıtımında altlık olarak kullanıldı.

2001 yılında Vural Öger'in Türkiye'deki turizm amaçlı hava çekimleri talebi için ilk Antalya'ya geldim. Yaptığım çalışmalar dikkat çekince de şirket merkezimi Türkiye'ye taşıdım. Burada belediyeler başta olmak üzere neredeyse tüm organize sanayi bölgelerinde çalışmalar yaptım. 2007 yılında Dubai'den aldığım bir proje doğrultusunda ofisimi bu kez de Dubai'ye taşıdım. O günden bu yana Dubai merkezli olmak üzere 25 ülkede faaliyetlerimi sürdürüyorum. Türkiye'de ismi bilinen bir firma ile hava fotoğrafçılığı ve lidar sistemi ile ilgili bir çalışma içerisindeyiz. Oluşumun planlama aşamasındayız. Önümüzdeki günlerde bu konuyu basın vasıtası ile kamuoyu ile paylaşacağız. Türkiye'nin şehircilik, planlama ve gelişmesinde büyük katkı sağlayacak olan projemiz hayata geçtiğinde yine şirket merkezimi Türkiye'ye taşımayı düşünüyorum. Hava fotoğrafçılığı nedir? Bu terim bizim için oldukça yabancı… Ben "hava fotoğrafçısıyım" dediğimde çoğu insanın ilk sorusu, “Kuşların, bulutların resmini mi çekiyorsunuz?” oluyor ama aslında hava fotoğrafçılığı bir sektördür. Hava Limanları, Organize sanayi bölgeleri, Belediyeler, Turistik bölgeler, Otoyol ve boru hattı çalışmaları, Tarım alanları ve Orman arazilerinde harita oluşturma ve fizibilite çalışmalarında ya da sadece arşiv niteliğinde o bölgenin dikey fotoğraflarının çekilmesidir. Elde edilen bu fotoğraflar özellikle izleme ve kontrol amaçlı uygulamalarda, afet sonrası hızlı veri toplamada, kentleşmenin ve kaçak yapılaşmanın takibinde, arazi kullanım değişimi tespitinde ve özellikle su havzalarına yönelik çalışmalar ve uygulamalarda kullanılabilir. Fotoğraf, doğanın kanunlarının insanlar tarafından anlaşılması için, yine insan tarafından geliştirilen soyut bir bilim dalı… Fotoğrafçı, doğayı ve toplumu toplumun diğer üyelerinden farklı algılamaktadır. Fotoğrafı elinize aldığınızda o her zaman sizinledir; onunla olmak için kapağı açmanız veya bir düğmeyi çevirmeniz gerekmez. Baktığınız zaman o sizi hemen başka bir mekâna taşır, zamanı durdurabildiğiniz tek belgedir. Etkilendiğiniz bir manzara veya bir insan fotoğrafı sizi kolayca fotoğrafçı ile aynı duygulanım içerisine sokar... Fotoğraf çekmek kadar onu algılamakta önemlidir. Fotoğrafa bakmak ile onu görmek farklı şeylerdir.
Google'da paylas

who over

    Blogger Comment
    Facebook Comment

0 yorum: